Kars’ın tanınan ailelerinden biri olarak kabul edilen Vaizzadelerin erkek evladı olarak 1779 yılında dünyaya gelen Hamid, yaşadığı dönem içerisinde I.Abdülhamit (1774-1789), III.Selim (1789- 1807), IV.Mustafa (1807-1808), II.Mahmut(1808-1839), Abdülmecit(1839-1861)’in padişahlıklarına tanıklık etmiştir
Tüm eğitimini Kars’ta dönemin âlimlerinden Kars Müftüsü Hacı İsmail Efendi Tilmizi’den, Karslı Saraczade İsmail ve Mustafa Efendi’den aldığı derslerle tamamlar. Bu eğitimlerin sonucu olarak 1820 yılında Müftü Sarraczade Salih Efendi’den icazet alır. 1828’de Kars’ın işgale uğramasıyla Şebinkarahisar, Erzincan ve Sivas gibi çeşitli illere göç etmek zorunda kalan Hamid Efendi, işgal sonrası ailesiyle birlikte tekrar Kars’a döner. Bu göçler Kars’ı bir sıla olarak görmesine neden olmuştur. Divanı’nda bu illerin her birinin adının geçtiği şiirler yer almaktadır.
Dönemin en önemli ailelerinden olan Tilmizilerden ders almıştır. Âşıklığından ziyade âlimlik yönüyle tanınmış, Kars ve çevresinde tanınan âlimler yetiştirmiş 1854 yılında hayata gözlerini yummuştur. Kars’ta birçok âlim ve şairi yetiştirdiğinden “Büyük Hâmid” olarak bilinir ve Kars’ın üstâd-ı kâmili olarak adlandırılmıştır (Kırzıoğlu, 1955,s. 27).
Ölümünden kısa bir süre önce Kars’ta bulunan ve ilerleyen dönemde Türk Edebiyatının önemli isimlerinden olacak Namık Kemal’e de dersler vermiş ve halk şiirine yönelik bakış açısının şekillenmesinde önemli bir rol oynamıştır. Kars’a gelen Namık Kemal’in(ö.1305/1888) yetişmesinde büyük bir rol oynamıştır. Hâmid Efendi’nin Namık Kemal’in edebiyatı sevip, şiire heves duymasında büyük tesiri olmuştur. Namık Kemal ilk beytini Kars’ta yazmıştır.
Gelüp mektūb-ı merġūbuñ ŝafā baĥşeyledi cāna
Sürūrumdan serüm tācı erişdi Arş-ı Raħmāna (Demiral, 1965, s.
Hakkında yazılan çalışmaların Divançesi üzerinde olması da onun âşıklıktan çok divan şairi ve müderris sıfatlarıyla anılmasına yol açmıştır. Divançesinde bulunan gazel, kaside, rubai gibi eserleri dışında çeşitli mecmua ve defterlerde şiirleri tespit edilmiştir. Söyleminde divan şiirinin söz kalıplarını ve ifade biçimlerini görmek mümkündür.
Hâmid Efendi’nin kendi el yazısı ve güzel talikle kaleme almış olduğu bir Divançe’si mevcuttur. Divançe’nin içerisinde gazeliyât, rubaîyât, müfredât nazım şekilleri yer almaktadır. Şairin divanının bu nüshasından başka bir nüshası da Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yazma Eserler 138. Sayıda yer almaktadır (Kırzıoğlu, 1987, s. 4). Topkapı Sarayı Nüshası toplam 61 varak olup güzel talikle kaleme alınmıştır.